Yuvanın bu ilk günlerinde içinmiz pır, pır ederek giriyoruz her gün kapıdan içeri. Çünkü çocuklarımız belki de ilk kez yuvadan ayrılıyorlar ve yeni bir ortama, farklı bir yaşantıya alışmaya çalışıyorlar.

Belki çabucak girdi, oturdu ve başladı oynamaya, belki de; “Ne olur beni bırakma anne”, “Sen de kal lütfen”, “Baba seninle gelmek istiyorum.”, “Seni seviyorum anne”, “Lütfen gitme”… gibi sözlerle buruldu içimiz. Alışacaklar, bizlerin de yardımıyla bu durumu atlatacaklar.

Bazıları evden hiç ayrılmak istemiyor, sabahları yuvamıza gelmeden önce yada sizden ayrıldığında fiziksel temelli olmayan ağrılar, özellikle mide bulantısı ve kusma ile birlikte baş ağrısı yaşıyor. Bazıları da yuvamızda da tüm gün “”Annem ne zaman gelecek” diye sorarak oturuyor. Ayrılık kaygısı olarak nitelendirilen bu durumun ortaya çıkmasında, çocuğun geçmiş yaşantılarının ve aile içi ilişkilerin büyük bir payı vardır.

Sizlerin bu konuda yapabilecekleri ise şöyle sıralanabilir;

Çocuğunuzun bu konudaki cesaretini pekiştirin. Daha önce ayrı kaldığınızda nasıl da cesur davrandığını ona hatırlatın. Onunla sevdiği bir masal kahramanının böyle bir durumla nasıl baş edebileceğini konuşun.

Çocuğunuzu yuva hayatına hazırlayın. Ona, yuvaya giden çocukların hikayelerini anlatın.

Yuva için alışveriş yapın. Bunun eğlenceli geçmesi için özen gösterin.

Çocuğunuza yuvada geçireceği olumlu yaşantıları, yuvada yaşayacağı eğlenceli olayları ballandıra, ballandıra anlatın. Ona, kendi yuva deneyimlerinizden bahsedin.

Sabah yuvaya gitmek üzere yapılan hazırlıkları eğlenceli ve yuvaya gitmeyi cazip hale getirin. Örneğin, sabah onu öperek uyandırın. Yuvada yeni öğrendiği bir yuva şarkısıyla güne başlayın. Sabah faslının koşuşturmaca içinde geçmemesine özen gösterin, arabada sohbet edin, ona neler yapacağını sorun; siz de gününüzü nasıl geçireceğinizi anlatın. Çok yoğun bir yaşayacak olmanıza rağmen, onu düşüneceğinizi söyleyin.

Karalı olun, kararlı olmanın ona psikolojik olarak zarar vereceği inancından vazgeçin. Çocuğunuzu yuvaya gönderin ya da yuvada kalmasını sağlayın.

Çocuğunuzun evde kalıp oyunlar oynamasına izin vermeyin. İstediği olmadığında göstereceği aşırı tepkiden ve kontrolsüz davranışlarından korkuyor olabilirsiniz. Böyle bir durumda, “Bu benim için zor, ama kararlı davranmam çocuğuma bu durumun üstesinden gelmesinde yardımcı olacak” sözlerini kendinize tekrar edin.

Çocuktan ayrılırken ona küçük bir öpücük verin, onu kucaklayın ve neşe ile (üzüntülü ya da öfkeli değil) “hoşçakal canım” deyin.

Anaokulunda iseniz, gidişinizi uzatmayın ve asla gidip gidip geri dönmeyin. Yuvadan asla habersiz ayrılmayın, verdiğiniz sözleri tutun.

İlk günlerde yuvaya karşı gösterilen tepkilerin en yoğunu yemek ve uykudur. Uyum sağlama aşamasında çocuğunuzun birkaç gün yemeklerini ve uykusunu aksatması bir kayıp değildir. Evde akşam saatlerinde kolaylıkla telfai edilebilir. Burada önemli olan çocuğun sosyal uyumudur. Zamanla çocuğunuz yuvaya alıştıkça yemek yemesi de uykusu da düzene girer. Hatta çocuğunuzun yuvada öyle değişik çeşitleri yemeğe başlar ki inanamazsınız, çoğu kez yuvaya gelip gizlice kontrol etme ihtiyacı duyarsınız.

Bunlar bizim için çok doğaldır…

Yaşantınıza mutluluk verecek yeni başlangıçlar dileğiyle…

Kreşe Başlarken Neler Yaşıyoruz?